3 Ocak 2009 Cumartesi

2008

2008 in son günlerinde -ve galiba 2009 un ilk günlerinde de- televizyon programlarında 2008 e bakış bölümleri oluyor.ben de bu bölümleri baştan izlemediğimde yani kanallar arasında dolaşırken rastladığımda 2008 e ait bazı önemli olayları bir müddet sanki o anda olmuş da flaş haber veriyolarmış gibi algılıyorum.örneğin çinde 9 büyüklüğünde deprem haberi, haiti de sel haberi ve ikincisi olamayacak bir haber :ergenekon dalgaları.gerçekten bir müddet bu olaylar yeni olmuş gibi heyecenlanıp 'annee çinde deprem olmuş!''annee mustafa balbayı yine gözaltına almışlar!' gibi.bir değil iki değil kaç kere yaşadım,bir sürü de haber kanalı olunca.

benim açımdan 2008 iğrenç bir yıldı.sürekli kaybettim.umarım 2008 i bi daha hiç yaşamam.

bundan bir önceki yazımda eşantiyonsuz kaldım diye üzülürken eşantiyon yine babamdan geldi. birde bi şeyi açıklığa kavuşturayım.önceki yazımda babamın işyeri derken bizim kendimize ait bir işyeri yok.yanlış anlaşılmasın biz zengin değiliz(para bakımından). babamın çalıştığı yer anlamında kullandımdı.neyse babam bu sefer bir deste açılmamış iskambil kağıdı getirdi.kabı falan da var. ben acaba çorumda kim yılbaşında eşantiyon iskambil kağıdı verir diye düşünürken cevap kağıtların arkasından geldi.vakkorama.yukarıda ki açıklama bunun için yapıldı.biz vakkoromadan alışveriş yapacak kadar zengin değiliz.vakkorama bize niye eşantiyon versin?tabiki bize değil babama bunu hediye eden adama vermişti eşantiyonu:hitit dövize.bu problemi de çözüp ruhumu huzura erdirdim. vakkorama bizim evde hiçbir ürünü olmamasına rağmen eşantiyonunun olduğunu bilse ne yapar acaba?

yemek programını seviyorum. sadece hazırlanış kısmını izliyorum.misafirler geldikten sonraki kısmına dayanamıyorum.bu haftakinde yabancılar vardı bir italyan bir fransız.aklıma yıllar önceki BBG furyası geldi. BBG de ilk başladığında alman televizyonunda ki karşılığı sık sık ana haber bültenlerine konu oluyodu. çünkü o yarışmada bir türk kızı vardı. onun yarışmadaki başarısından, efendim arkadaşlarıyla nasıl geçindiğinden ,süper bir kız olduğundan bizi nasıl da temsil ettiğinden(niyeyse) bahsediliyodu (bu arada kız doğru düzgün türkçe bile konuşamıyodu). şimdi sorum şu: acaba burda ki yemek programında ki yabancı yarışmacılar da ülkelerinde ana haber programlarına bu şekilde konu oluyolar mı?yani italyan trt si(rahmetli ecevit) , alessandro nun türkleri nasıl yemekleriyle alt ettiğini aslında yarışmayı kazanması gerektiğini ama türk oyuncunun (kazanan) hileyle kazandığını ana haber bülteninde ballandıra ballandıra anlatıyor mudur?

2009 un çok kaliteli bir yıl olacağı ta başında aldığım vakkorama markalı eşantiyon iskambil kağıdından belli. hadi bakalım.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder