21 Kasım 2008 Cuma

klein şişesi


rüya görmek benim için yeterince mucizevi bir olay gerçekten. gördüğümüz rüyalar uyanınca ne kadar anlamsız.doğrusu hayat da böyle. ölünce onun ne kadar anlamsız olduğunu anlayacağım. hepsi bir rüyaydı diyeceğim. hayat rüyaların geneliyken daha büyük hayatların özeli olacak.böyle iç içe geçmiş hayat katmanları varmı acaba. ama bu iş biraz yer kaplar.ekönömik (ekonomik dendiğinde aklıma devlet bahçeli gelir. ekonomik diyemez ekönömik der lütfen bir grup toplantısını izleyin.şimdi ciddi bir yazı okur gibi devam edin ) değil.doğayı izleyerek onun her konuda en yüksek verime sahip yapıları olduğunu biliyoruz. mesela arıların peteklerinin altıgen olması(ilk aklıma gelen) bunun yeri kullanmada en verimli şekil olduğunu biliyoruz.o zaman bu iç içe geçmiş hayatlar bu kurala ters düşer. onun yerine belki de bu hayat bilmecesi bir klein şişesi gibidir (bkz şekle).yaşadığını sandığımız hayatta aslında bir rüyanın içindeyizdir. rüya gördüğümüzü sandığımız zamanlarda da aslında hayattayızdır.çünkü rüyadayken yaşadıklarımız bize anlamsız değil oldukça sıradan geliyor.garip değil mi? rüyadayken Ayşe diye bildiğimiz biri yani bize ayşeymiş hissi veren bir kişinin ahmet gibi görünmesi ve beni asıl şaşırtan bunu oldukça doğal karşılamamız.rüyadayken bunu garip karşılamıyoruz ama uyandıktan sonra saçma sapan olduğunu söylüyoruz.şimdi niye rüyada olmayalım.rüya görürken rüya gördüğümüzün farkında olmuyoruz. şimdi niye farkında olalım. evet hepimiz birer klein şişesiyiz.ve evrenin yapısının da böyle olduğunu düşünenler var.matematik güzel şey!

11 Kasım 2008 Salı

dün benim doğumgünümdü.
doğum günümü hatırlayanlar:akbank, idefixe(mesajı güzeldi beğendim),vodafone,hepsiburada.com, meral(sadece mesaj gönderdi) ve seval 17 yıllık arkadaşım(sayıyı yeni hesapladım.sürekli takip ettiğim sanılmasın) arayarak kutladı.ve annem öğleden sonraydı hatırladı(sonra komşulara söylemiş akşam geç saatlerde bir yaş pasta alabildim bu sayede)
aslında doğum günü kutlamasından hoşlanmayan biriyim. hele de yaş ilerledikçe gerçekten doğum günü insana sevinç vermiyor.çok arabesk olacak ama şu an ki hayatım başlangıcı kutlanmaya değer bir hayat değil.Atatürk'ün ölüm yıldönümüne denk gelmesi çocukluğumda da kutlanmasına engel oldu(ben çocukken 10 kasım yas ilan edilirdi).
çocukken bize aşılanan kalıplı duygular var.çocukların neyi sevmesi ve neyi sevmemesi öğretiliyor.doğrusu bu belki bilmiyorum.
yine masraf çıkacak bu günlerde.denemem gerek.
29 dan gün aldım. hazır asal sayıyken hayatımda köklü bir değişiklik olmalı. yoksa 2 sene daha beklemek zorunda kalırım.tabii if it exists

6 Kasım 2008 Perşembe






masraflara bir yenisi eklendi




İzmir'de beni hüsrana uğrattı ve bu da bana fazladan




47 YTL yol +az daha unutuyordum (10+10=20) havaş=67 YTL ye mal oldu.


ve böylece son toplam=319 YTL


gerçekten hiç bilmiyorum ne yapacağım.bi kahve içmeli migren geliyorum diyor.


Çorum gazetelerinde ya da galiba tüm gazetelerde bu var, siyasi ya da güncel herhangi olaylar dışındaki haberlerde örneğin 'baş ağrısının 10 çeşidi ' ya da 'sevgilinizin aldattığını nasıl anlarsınız' tipindeki haberlerde kullanılan resimler var.baş ağrısı yazısı içim başını tutmuş bir kadın;




aldatma yazısı için arkada bir adam önde endişeyle işaret parmağını hafifçe dudaklarına götürmüş düşünceli bir kadın.ben de o resimlerden kullanmak istiyorum.mesela şu an ki umutsuz halim için

ıslak kedi resmi güzel olurdu. Ama ben şimdi bu umutsuz halimi benim çok sevdiğim amerikalı bir ressamın tablosuyla anlatmak isterim şöyle ki;









yedek

dur bakalım kaç para harcamışım:
İzmir-Adana=73 YTL
Adana-Çorum=35+20=55 YTL
sınava gidiş:
Çorum-Adana=40 YTL+oldukça rahatsız bir otobüsle uykusuz bir gece
Adana-Çorum=84YTL (aynı otobüs yolculuğunu yaşamamak için fazladan ücret. çekemezdim gerçekten)
böylece toplam=252 YTL

yok zamanda gerçekten büyük para
ama denemeseydim duyacağım pişmanlık bir kaç yılımı alırdı
çünkü gerçekten de pişmanlık duyma konusunda üstüme yoktur.

peki ne oldu:yedek oldum.asil kişi tercih etmezse ben gidebilirim.hayat sürekli gururumu silgisini temizlemek için duvara sürten ilkokul çocuğu gibi sürtüyor.bu son cümleden hemen bir metafor çıkarılabilir ama çıkarmayacağım.nazar değdi diyerek bu konuyu kapatmak istiyorum.

1 Kasım 2008 Cumartesi

bakalım bu yazı kaç gün dayanacak?
yazıya bile nazar değdi beee.
metallica nın death magnetic albümünün içinde en sevdiğim the end of the line oldu.daha doğrusu sonuna kadar dinlediğim tek parçaydı.hoşlandım doğrusu.evet